Haydar Ali YILDIZ İle İstanbul'un Gözbebeği "BEYOĞLU"
Haydar Ali Yıldız Kimdir?
2 Şubat 1971’de Rize Güneysu’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. AK Parti Beyoğlu Kurucu İlçe Yönetim Kurulu Üyeliği ve AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanlığı görevlerinde bulundu. 2004-2009 yılları arasında Beyoğlu ilçe başkanı olarak görev yaptı. AK Parti 26 Haziran 2009 tarihinde AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildi ve İl Başkan Yardımcılığı-İl Seçim İşleri Başkanı ve Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı olarak görev yaptı. 2010 Referandum, 2011 Genel Seçimleri, 2014 Yerel Seçimleri ve 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde AK Parti İstanbul İl Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanlığı görevlerinde de bulundu. 25. ve 26. dönem Beyoğlu’ndan 2. Bölge AK Parti Milletvekili seçildi. 2018’de Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak atandı. 30 Mart Yerel Seçimlerinde Beyoğlu Belediye Başkanı seçilen Yıldız Okçular Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığını da devam ettiriyor. Yıldız, evli ve 3 çocuk babasıdır.
Beklentiler değişti. İnsanların estetik, huzurlu ve yatay şehirlerde yaşamak istediklerini söylüyor. Bu anlamda çalışmalarınız var mı?
-Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan kentsel dönüşüm noktasında her fırsatta yatay mimari vurgusu yapıyor. Biz de Beyoğlu’nda bu esasa uygun projeler geliştiriyoruz. Bunun en önemlisi de Okmeydanı Dönüşüm Projesi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bu çalışmayı yürütüyor. Cemal Kamacının olduğu Fetihtepe Mahallemizden başlayacağız. Bakanlığımızla birlikte Dönüşüm Ofisimizi de kurduk. Her türlü hazırlığı haftalık değerlendiriyoruz. Evlere gidilip ölçme ve değerlendirmeler yapıldı. Vatandaşlarımızın gönül rızasıyla, kimseyi Okmeydanı’ndan başka bir yere göndermeden, mağdur etmeden yerinde ve depremi esas alan bir kentsel dönüşüm. Bunun dışında Piyalepaşa evleri yapıldı. Oralar toparlandı. Kasımpaşa da istiklal (Hacıhüsrev) mahallemizde bir çalışmamız var. Orayı da derleyip toparlamamız lazım. Yine Kasımpaşa’da bir millet bahçesi çalışmamız var. Altında otoparkı olan, milletimizin gelip orada gönlünce zaman geçirebileceği yeşil bir alan kazandıracağız. Bu çalışmalar tamamlandığında inanıyorum ki, Beyoğlu sakinleri istedikleri huzuru ve mutluluğu bulacak.
Eski başkan için her an İstiklal’de, Kasımpaşa’da, Galata’da karşınıza çıkabilir denirdi. Siz her fırsatta sokakları geziyor musunuz?
Günümün yarısının sokaklarda vatandaşlarımızla birlikte geçirdiğimi çok rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü biz bu yola çıkarken ‘Vatandaşlarımızı dinleyeceğiz, Beyoğlu’nu birlikte yöneteceğiz’ demiştik. Bugün de bunu yapıyoruz. Her gün farklı mahallelerimizi ziyaret ediyoruz. Vatandaşlarımızla sohbet ediyoruz, çay içiyoruz. Onların nasıl bir Beyoğlu istediklerini bizzat kendilerinden dinliyoruz. Yine aynı şekilde okullarımızda gençlerimizle bir araya geliyoruz. Amacımız genciyle yaşlısıyla herkesin burada yaşamaktan keyif alacağı bir Beyoğlu’nu inşa etmek. Bunu da hep birlikte başaracağımıza inanıyorum.
Yeni belediyecilik anlayışına uygun neler yapıyorsunuz?
Bilim ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte insanların belediyelerden beklentileri de arttı. Artık insanlar belediyelerin asli görevi olan çöp ve temizlikten daha fazlasını bekliyor. Bizler de belediye olarak çağın sunduğu teknolojik imkanlarla vatandaşlarımızın hayatını nasıl kolaylaştırabiliriz, bunun gayreti içerisindeyiz. Şuanda Türkiye’de akıllı şehir uygulamalarının ilk örneklerinden birisi olan Smart Beyoğlu uygulamamız vatandaşlarımıza hizmet veriyor. Bu uygulamanın en önemli özelliği tüm belediye işlemlerini tek bir platformda toplamış olması. Bu sayede vatandaşlarımız başta Belediye Başkanı olmak üzere belediye hizmet birimleri ve görevlileri ile doğrudan iletişim kurabiliyor. Talep, öneri ve şikayetlerde bulunabiliyor. Uygulamanın bir diğer özelliği ise ilçemizi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlere rehberlik etmesi. Uygulamayı kullanan bir kişi bulunduğu yerin konumuna, etrafında var olan işletmelere, tarihi binalara ait bilgilere, etkinliklere ve turistik destinasyon bilgilerine anında erişim sağlayabiliyor.
Sosyal hayatla ilgili Beyoğlu’nda neler yapıyorsunuz?
Beyoğlu’nda yediden yetmişe herkese dokunan bir hizmetimiz var. Yaşlılar ve engelliler için evde bakım hizmeti, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını ücretsiz bir şekilde karşılayabildikleri Sosyal Market, aşevi, çamaşırhane, yeni doğan bebeklerimiz için ev ziyaretleri, kişisel gelişim ve hobi kurslarının yanı sıra bilgilendirici seminerlerin de düzenlendiği Semt Konakları… Saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok hizmetimiz var. Son olarak da engelli vatandaşlarımızı sosyal hayata adapte etmek amacıyla ‘Engelsiz Hayat Engelsiz Beyoğlu’ projemizi hayata geçirdik. Bu projeyle ilçemizde yaşayan engelli vatandaşlarımızın yaşadığı sokaklara ve apartmanlarının girişlerine engelli rampaları yapıyoruz. Bu sayede engelli vatandaşlarımız hiçbir yardıma ihtiyaç duymadan sosyal hayata katılabiliyorlar. Bizim için önemli olan burada yaşayan herkese dokunabilmek. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Beyoğlu, kültür sanat anlamında hep ülkenin önemli merkezlerinden oldu. Bunu ilçe tanıtımı için kullanabiliyor musunuz?
Beyoğlu kültürün, sanatın ve turizmin kalbi. Tarihi ve kültürel birikiminin yanı sıra Yeşilçam aktörlerinin, aktrislerin yaşam ve sanatlarını icra ettiği bir sanat merkezi. Yani Türk sinemasının kalbi. Bu birikim hem ilçemiz hem de ülkemiz için paha biçilmez değer. Bu değeri en iyi şekilde anlatmak adına düzenlediğimiz festivaller, yerel ve uluslararası sergiler, kültürel sohbetler ve uluslararası film günleri gibi birbirinden renkli etkinliklerle her gün binlerce ziyaretçiyi ağırlıyoruz. İşin en güzel yanı da buraya olan ilginin her geçen gün artıyor olması. İbadet mekanının yanında kültür-sanat alanı ile de hizmet verecek olan Taksim Camii ve içerisinde sinema salonları, tiyatro salonları, opera, bale salonlarıyla hizmete girecek olan Atatürk Kültür Merkezi gibi yapımı devam eden projeler de tamamlandığında kültür sanat denilince akla ilk gelen yer olacak Beyoğlu.
Ekonomi anlamında Beyoğlu ne durumda gelişme için çalışmalarınız nelerdir?
Her alanda olduğu gibi ekonomik alanda da ciddi çalışmalarımız var. Bildiğiniz gibi Beyoğlu kültür sanatın, turizmin ve ticaretin kalbi. Bu anlamda Galataport ve Tersane İstanbul başta olmak üzer yapılan turizm yatırımları Beyoğlu için müthiş bir zenginlik. Böylesine güzel turizm yatırımları var. Bu yatırımlarla Beyoğlu’nun potansiyelinin beş on kat artacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bir diğer önemli konu ise bir zamanlar Beyoğlu’nda faaliyet göstermiş markaların tekrar geriye dönüyor olması. Çağrımız üzerine önce Vakko sonrasında da mudo geri dönme kararı aldı. Tabiî ki de tüm markalarımız bizim için kıymetli. Ben bir kez de sizin aracılığınızla Beyoğlu’nda daha önce ticari faaliyet gösteren markaları, ticarethaneleri tekrar Beyoğlu’na davet ediyorum. Ben inanıyorum ki, birkaç yıl içerisinde daha huzurlu, daha güçlü daha zengin bir Beyoğlu’nu göreceğiz.
Gençlerle ilgili projeleriniz nelerdir?
Gençlerimiz bizim geleceğimiz. O nedenle geleceği konuşurken bugünün gençlerini de ihmal edemeyiz. Bu bilinçle gençlerimize kendilerini geliştirebilecekleri her türlü fırsatı sunmaya çalışıyoruz. Yaz ve kış spor okullarından kişisel gelişim kurslarına, üniversite hazırlık kurslarından yazılım (Kodlama) kurslarına kadar birçok branşta eğitimlerimiz var. Tabi Kodlama eğitimine ayrı bir önem veriyoruz. Çünkü gelecek yazılımda. Gençlerimiz her türlü dijital teknolojiyi, inovasyonu, yazılım kodlama olarak hepsini bilecek. Çağın teknolojilerine ayak uyduracak, hatta ötesine geçecek. Dahası eğitim ve eğlenceyi bir arada sunduğumuz Kefken Yaz Kampımız var, gençlerimize Beyoğlu’nun tarihi ve kültürel birikimini aktardığımız Seyyah Beyoğlu kültür gezilerimiz var. Boğaz turlarımız ve eğlence parkları turlarımız var. Kısacası Beyoğlu’nda gençlerimiz için her türlü imkan ve fırsat var. Onlar istiyor biz yapıyoruz.
İstiklal Caddesi’ni anlatır mısınız, eski ile bugün ki istiklal caddesi arasındaki farkı nasıl görüyorsunuz?
Eskiden İstiklal Caddesinde bugün ki gibi canlı bir hayat yoktu. Özellikle de caddeye bakan ara sokaklarda gelişmişlik yok denilecek kadar azdı. İnsanlar belirli bir saatten sonra buralarda dolaşmaya çekinirdi. Bugün ise İstiklal Caddesi AK Parti belediyeciliğiyle yeniden hayat buldu. Sadece cadde değil ara sokakları da canlandı. Artık herkes istediği saatte buraya gelerek huzur ve güven içinde zaman geçirebiliyor. Ama tüm bunlar yeterli mi derseniz tabi ki hayır. Çünkü İstiklal Caddemiz geleceğimizin, istiklalimizin sembolü ve Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı. Biz de belediye olarak İstiklal Caddemizi geleceğe hazırlayan ‘İstiklal 2020” projemizi hayata geçirdik. Bu kapsamda caddeyi bir taraftan ışıklandırırken bir taraftan da manolya ağaçlarıyla yeşillendirdik. Caddedeki ses karışıklığı önlemek amacıyla da Sokak müzisyenleriyle ilgili yeni bir düzenlemeye gittik. Artık Müzik Duraklarımız olacak ve sokak müzisyenlerimiz bu duraklarda daha disiplinli bir şekilde sanatlarını ifa edebilecekler. Son olarak da özel giydirilmiş araçlarımız caddeyi boydan boya dolaşarak etrafa lavanta, gül ve yasemin kokuları sıkacaklar ve mis gibi kokan bir İstiklal Caddemiz olacak.
Galataport projesi hakkında bilgi verir misiniz?
Galataport bitmek üzere. Tahminen beş ay gibi kısa bir süre sonra tamamlanmış olacak. Resim Heykel Müzesi ve İstanbul Modern olmak üzere iki tane müze, oteller, yeme içme mekanları, alış veriş merkezleri ve halka açık bir kıyı şeridiyle, meydanıyla beraber bir Galataport. Bir meydan şeklinde önü açık olacak. Tarihi yarımada, Topkapı, Ayasofya vs hepsini görülebilecek. Aynı zamanda turizm için önemli bir liman. Turistler bu limandan İstanbul’a, Beyoğlu’na giriş yapacak. Aynı anda 3 bin,5 bin kişinin oradan giriş yaptığını düşünün. Beyoğlu’nun, İstanbul’un gelirini artırmamız lazım, bunun için de turist çekmemiz lazım. Bu anlamda Galataport çok önemli bir proje.
Taksim 360 için buraları uçuracak proje diyordu Ahmet başkan. Bu projeler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Taksim 360 hem Tarlabaşı’na hem de Beyoğlu’muza değer katan önemli projelerden birisidir. Bu proje aynı zamanda tarihi dokunun da korunması açısından Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da gerek kanun konusunda gerekse de mevzuat konusunda neredeyse bütün detaylarına kadar projeyi takip etti. Tarihi kiliselerin olduğu, turizmin iç içe olduğu, otellerin yanı başında yer alan müthiş bir turizm aksı, ticaret aksı. Projede son aşamaya gelindi. Birkaç yıl içerisinde bu proje de tamamlanmış olacak.
Tersane İstanbul’da 15 bin kişiye iş imkanı diyorsunuz. Bu projeyi anlatabilir misiniz?
Tersane İstanbul Türkiye’nin en büyük turizm yatırımlarından birisi. Burası halkın denizle buluşma noktası olacak. İstanbul halkı deniz kenarından istifade edeceği büyük bir meydana kavuşacak. Yani Taksim Meydanı gibi bir meydan halicin kenarına geliyor. Haliç’in tüm güzelliğinin ve zenginliğinin görülebileceği bir meydan. İnsanlar buradaki cafeteryalarda simit yiyerek çayını, kahvesini içerek Tarihi Yarımadayı izleyebilecek. Türkiye’nin ilk Kadın Müzesi burada açılacak. Dahası kapalı çarşı tarzı Haliç’e bakan alışveriş merkezleri, mesire alanları, park ve bahçeler, müzeler, kültür merkezleri, kütüphane, oteller, tiyatro ile sinema salonları, sergi alanı, 5 bin 700 araç kapasiteli kapalı otopark olacak. Beyoğlulu hemşerilerimiz, İstanbullular, ve yerli yabancı misafirlerimiz halicin kenarında arkalarında yeşil bir alan, önünüzde bir deniz ile bu turizm merkezine hayran kalacaklar.
Okçuluğa olan tutkunla biliniyorsun. Başka spor dallarına ilginiz var mı, bize hobilerinden söz edebilir misiniz?
Şuanda daha çok okçulukla ilgileniyorum. Fırsat buldukça da başkanlığını yaptığım Okçular Vakfına giderek gençlerimizle birlikte ok atıyorum. Yüzmeyi de çok severim. Hatta geçen günlerde düzenlediğimiz bir etkinlik vesilesiyle Haliç’te yüzme imkanı da buldum. Ayrıca bir dönem de güreşle ilgilendim. Sporun dışında ise kitap okumayı çok seviyorum. Bulduğun her fırsatta kitabımı alırım elime. Kitaplarla bağım o kadar güçlüdür ki, bir kitapçıya girdiğimde zamanın nasıl akıp gittiğini fark edemeyecek kadar dalarım kitapların arasına.
Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmalığı yaptınız. Şimdi de belediye başkanısınız. Kendinize görev olarak hangi kimliği yakıştırıyorsunuz?
Her şeyden önce ben bir siyasetçiyim ve siyasetçinin asıl görevi de halkına hizmet etmek. Bunu da gün gelir milletvekili olarak yaparsınız, gün gelir belediye başkanı olarak yaparsınız. Önemli olan size verilen görevi layıkıyla yerine getirmek. Ben bunun gayreti içerisindeyim. Yani milletvekili de olsam, başdanışman da olsam, belediye başkanı da olsam ya da başka bir görevde de olsam tüm bu makamların ortak noktası, ortak kimliği halka hizmet etmek.