Rizeliler Dergisi | Rizeliler.com

Süleyman BASA
RİZE SEVDALISI BİR İSİM
Röportaj

RİZE SEVDALISI BİR İSİM

Röportaj : Rizeliler Dergisi (Şubat 2013)

Eylül 1968 yılında Rize’de doğan Süleyman BASA, çocukluğunu da Rize’de geçirip Rize Pazar Lisesinde orta öğrenimini tamamlamıştır. Üniversite eğitimi için Trabzon’a giden Basa, Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümünü bitirmiştir.  1994 yılında yüksek lisansını, 2003 yılında ise doktorasını tamamlayan Basa 1999 yılında Ankara’ya değişik bakanlıklarda danışmanlık yapmak üzere gitmiş. Şu an Rize Dernekler Federasyonu başkanı olan Süleyman Basa ile Rize için yaptığı projeler hakkında sohbet ettik.

Rize Dernekler Federasyonu’nun kurucusu ve başkanısınız. RİDEF’ten bahseder misiniz?

Önce Rizeliler Birliği ismi altında bir araya geldik. Sonra 2006 yılında, arkadaşlarımla birlikte Rize Dernekler Federasyonu’nu kurduk. 2007 yılında da resmi olarak RİDEF’İ kurmuş olduk.

Şuan da RİDEF 14 dernek ve vakıftan oluşan bir federasyon. Biz sivil toplum örgütçülüğünü İstanbul’dan biraz farklı yapıyoruz. Yerel bazlı sivil toplum örgütleri iş adamlarıyla yürüyor. Ama bizim burada iş adamlarımız fazla olmadığı için yönetim kurulumuz bürokratlardan oluşuyor. Bu nedenle de bizim maddi kaynağımız yoktu. Nasıl bir çözüm üretebiliriz, kendi bilgi birikimimizi bölgeye nasıl kanalize ederiz diye düşündük. Bu yüzden proje bazlı sivil toplum örgütçülüğünü gerçekleştirmek istedik. Dünyada’da sivil toplum örgütleri yaptıkları projelerde amacına olan uygunluğuyla ölçülüyor. Bizde bu anlayıştan yola çıktık.

Bahsettiğiniz çerçevede hangi projelerinizden söz edebilirsiniz?

İlk projemiz Ayder Senfonisi idi. Ankara Develet Opera Balesi ekibi Ayder’de konser verdi. Klasik müzik konseri verdirdik. Birçok kişi tulum çalınsın dedi ama biz dinlemedik. Ayder Yaylası’nın tam ortasına stantları kurdur. Yaklaşık 100 kişilik bir orkestra konser verdi. Ulusal ve uluslararası medyada haber oldu. Farklı kesimlerin amacını çekmek amacıyla yaptık ve bunu da başardık. Tam 5 bin kişi vardı.  O gün ilk defa, benim ricamla klasik müzik orkestrası bir Karadeniz’in şarkısı söyledi. Gerçekten çok beğenildi ve sonrasında Karadeniz Rapsodisi projesini yaptık. Rize’nin kurtuluş günüde Ankara Devlet Opera Balesi’nin konser salonunda Karadeniz Rapsodisi konserini yaptık. Türkiye’de tamamı Karadeniz müziği olan ilk konserdi bu. Bu projedeki amacımız müzik kanalıyla dünyaya ulaşıp bu müziğin doğduğu yer olan Karadeniz’e ilgiyi arttırmak.

Rize’de istihdamı arttırmak içinde birçok proje yaptığınızı biliyoruz. Bunlardan da bahsedebilir misiniz?

Rize’de 80 bin avro hibeyle aldığım ilk proje “Kahvehaneden İstihdama” adlı projeydi. Tersanelere kaynakçı yetiştirdik. 40 kişiyi Rize’de Hasan Kemal Yardımcı Denizcilik Meslek Lisesi’nde eğittik ve sertifikalarını verdik. Tam bu sırada İşkur genel müdürü “Neden yabancı kaynakla yapıyorsun?” dedi. Rize’de İşkur meslek edindirme projesi kapsamında 10 tane kurs açtık. Aynı eğitimi Türk kaynağıyla devam ettiren ve Rize dışında Rize’de Avrupa projesi yapan tek sivil toplum örgütüyüz.

Peki hangi alanlarda istihdam sağladınız?

Tıp Fakültesiyle birlikte çalışarak tıbbi sekreter yetiştirdik. Evde hasta-yaşlı bakım elemanı yetiştirdik. Radyoloji ara elemanı yetiştirdik. Ahşap tekne üreticisi yetiştirdik ve bunların bir kınsında işe yerleştirdik. Eğer bir bölgede bu işi yapabilecek bir şey varsa biz yapmıyoruz. Kimsenin yapmadığı şeyleri yapmak istiyoruz.

RİDEF olarak yaptığınız bir çok faaliyet var. Bunlardan da bahsedebilir misiniz?

2010 yılında Rize Günleri adı altında fuar yapmaya başladık. Her yıl mart ayında, dört gün süren, yöresel ürünlerimizi tanıtma fırsatı bulduğumuz fuarlar gerçekleştirdik. Rize Günleri içinde “Kaçkar Yayla Şenlikleri” dediğimiz bir eğlence programımız oluyordu. Bunların içinde fıkralar, skeçler, horon ekipleri, atma türkücüler getirttik.  En sonuncusunu geçtiğimiz mart ayındaydı. 2009 yılında Ankara’nın yeşillenmesine katkımız olsun diye hatıra ormanı kurduk. 5 000 tane ağaç diktik. Bunun yanında kadın kollarının son dört yıldır sürdürdüğü önemli bir faaliyet var. Karadeniz türkü Topluluğumuz var. Türkiye’de Karadeniz şarkıları söyleyen tek topluluk. Turizmle ilgili de bir proje gerçekleştirdik. Karadeniz’in ortak turizm planlaması heyeti. Bu heyetinde başkanı benim. Bu heyet  Karadeniz’de gezip görülmeye değer 100 tane nokta belirlendi. Bunlardan 50 tanesi Türki’den 50 tanesi ise diğer ülkelerden. Buradaki amacımız Batum’daki bir yeri tanıtırken Türkiye’de başka bir yeri tanıtmak. Karadeniz’i ortak tanıtmaktı.

Turkish Tea Projeniz de çok ses getirdi. Bu projenin amacından bahseder misiniz?

Projemizin tam adı “Türk Çayının Markalaşması ve Uluslararası Tanıtımı”dır. Türk çayının yurtdışına açılımı ve dünyaya tanıtımını amaçladık. Türkiye maalesef çayını dışarıya satamıyor. Bunun nedenlerini irdeledik. Üç gün boyunca Rize’de önce sektörün durumunu tespit ettik. Daha sonra markalaşma, patent nedir ve markalaşmanın önemini uzmanlar aracılığıyla insanlara anlattık. “Nerede hata yaptık?” sorusunu sorduk. Türk çayının diğer çaylardan olan farkını anlattık. İki profesör ve beş tane asistanla birlikte Türk çayının markalaşması ve uluslararası tanıtımı için neler yapılabilir diye bir kitapçık çıkarttık. Bu projenin bir amacı da Dünya Çay Konseyini Rize’de toplamaktır.

Babanız Rize Pazar Belediye Başkanlığı yapmış bir isin. Sizde Rize için önemli çalışmalar yapan bir isimsiniz.

Rize Pazar’da yaklaşık elli yıl politika yaptı. Herkes babasını örnek alır tabi. Benden ondan el aldım. “Memleketine mümkün olduğunca hizmet et” diye öğütler veriyordu. Belki de oradan gelen bir bağlılıkla bu noktaya geldim. Memleketime hizmet etmekten her zaman beni mutlu ediyor. Öncelikle ben yaptığım işten memnun olmalıyım diye düşünürüm. Bende yaptığım işlerden memnunum. Ama bu hızla devam eder miyim bilmiyorum. Değişimin şart olduğunu düşünüyorum.

Gençlere tavsiyeleriniz ne olur?

En büyük tavsiyem bir sivil toplum örgütünde çalışmalarıdır. Her zaman bunu söylerim. Hiçbir yerde alamayacağınız zevki buralarda alırlar. Çevrenizi en çok buralarda geliştirirsiniz. Ya da bir kişiye bile yardım edebilseniz bunun hazzını başka hiçbir yerde yaşayamazsınız. Sivil toplum kuruluşlarında ben de hep gençlerle birlikte çalışırım. Örneğin Rize Günleri’ni gençlerle birlikte organize ettik. Gençler olmazsa başarıda olmaz.

Videolar
İletişim Bilgileri
Web Sitesi
E-Posta
Adres
Telefon
EtiketlerİMEF, Internet Medya Bilişim Federasyonu, Ridef, Rize Dernekler Federasyonu, Röportaj, Şubat 2013